load
header top
Header center logo
icon

İletişime geçin

0 555 800 05 28

Krizlerden, Saldırılardan Umuda, Huzura…

Yazar: Prof.Dr. İzzet Gökhan ÖZBİLGİN

2016 yılında gerek dünyada gerek ülkemizde büyük krizler, siber saldırılar, terör olayları yaşandı. Her yaşanan olaydan dersler çıkartırken, bu olaylarda bazı kurumların ne kadar yetersiz olduğunu, bazılarının ise tüm önlemleri aldığını ve olayları çok iyi yönettiğini gördük. Krizleri, saldırıları iyi yöneten kurumlardan birisi de TAV idi.

Türkiye tarihinin son dönemdeki en büyük ve üzücü olaylarının yaşandığı yerlerden birisi hepimizin bildiği gibi Atatürk Havalimanı oldu. Önce terör saldırısı sonrasında darbe girişimi. Yurt dışında da havalimanı yönetirken birçok krizler yaşayan ama son olarak bu iki büyük krizi de başarıyla yöneterek Harvard Üniversitesinde “vaka çalışması” olarak ele alınan TAV’ı incelemek lazım.

Bir yanda terör saldırısının ardından 10 günde havalimanını açabilen Belçika, diğer yanda tüm uluslararası uçuşlara 12 saat geçmeden açmayı başaran gurur markamız TAV. Son Marka Konferansında yaşananları anlatan TAV’ın CEO’su Sani Şener, liderin her zaman sahada olması gerektiğini, “Ağacı bilmeden ormanın yönetilemeyeceğini” ifade etti. Kriz yönetiminin önemine dikkat çeken Sayın Şener “Hayatınızın yüzde 10’u başınıza gelenler, kalanı onu nasıl yönettiğinizdir” diyerek kriz yaşama riski çok yüksek olan bilişim ve özellikle de siber güvenlikle uğraşanların ders alması gereken güzel bir sözle devam etti.

İş Sürekliliği

Kurumların etkin bir şekilde yönetmesi gereken süreçlerden birisi de iş sürekliliğidir. Bir hizmet kesintisi yaşanmadığında önemi fark edilmeyen bu süreç, eksikliğinde veya iyi yönetilmediğinde kurumların yok olmasına kadar gidebilecek büyük etkiye sahiptir. Aslında süreklilik sadece kurumların değil, bireylerin hatta ülkelerin dahi yaşamlarını sürdürürken önem vermeleri gereken bir husustur.

Eskiden yanımızdan ayıramadığımız bir cep telefonumuz vardı şimdi kesintiye uğramadan yaşayabilmek için cep telefonumuzun yanında taşınabilir şarj aleti… Bu derece yaşamımızı etkileyen bu husus kurumların devamlılığı ve etkinliği için de aynı derecede hayati öneme sahip.

İş sürekliliği kısaca “önceden belirlenmiş, kabul edilebilir seviyelerde işlerin devam edebilmesine yönelik olarak kurumun karşılaştığı kesintilere cevap verebilme becerisi” şeklinde tanımlanabilir. Organizasyonun iş süreçlerinin ne kadar kesintiyi kaldırabildiği, bu süre zarfında tekrar süreci çalıştırılabilir konuma getirmek için neler yapılması ve bu yapılacakları ne kadar bir sürede yapması gerektiği iş sürekliliği çalışmalarının temelini oluşturmaktadır.

Buradaki kritik kelime “kesintiler”. Çoğu zaman bu kavram sadece “felaketler veya kurumun kontrolü dışında yaşananlar” olarak ele alınmaktadır. Hâlbuki kurumların bilgisi veya kontrolü dâhilinde yaşanan çalışmalar dahi kurumlarda kesintiler yaratabilecektir. Bu bakımdan sadece negatif değil, pozitif durumların bir başka deyişle kurumun çalışmalarını iyileştirmeye yönelik faaliyetlerin dahi iş sürekliliği kapsamında değerlendirilmesi gerekir.

Felaket Kurtarma

İş sürekliliği ile birlikte her zaman dile getirilen diğer önemli konu ise felaket kurtarmadır. Felaket kurtarma, kısaca bir felaket gerçekleştiğinde alınacak aksiyonları ele alırken, iş sürekliliği ise sadece felaket anı için değil, işin gereği yaşanacak kesintilerde de neler yapılacağını belirlemektedir. İş sürekliği daha çok “önleyici” stratejileri içerirken, felaketten kurtarma “düzeltici” kontrol ve aksiyonlardan yola çıkmaktadır. Ama her ikisi de varılacak bir hedef değil, sürekli geliştirilecek ve işletilecek süreçlerdir.

Krizlere, siber saldırılara maruz kaldığımız şu dönemlerde bu süreçlerin önemini iyice anlamış bulunuyoruz. TAV gibi diğer kurumlarımızın da olabilecek felaketleri yönetebilmesi, hatta bu olaylar başına gelmeden muhtemel senaryoları tecrübe etmesi gereklidir. Siber güvenlik tatbikatları bu anlamda çok güzel örnekler olup, bu çalışmalar sürekli yapılmalıdır.

2016 yılında hain saldırılara hedef olduk ve çok şehit verdik. Vatanı için hayatlarını feda eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına da sabırlar diliyorum. Allah bir daha bu tür felaketleri ülkemize de tüm dünyaya da yaşatmasın.

2017 yılının ülkemize huzur, barış ve güvenli günler getirmesini diliyorum…